“%100 Doğal, Katkısız Ağır Metalsiz Sivas Zara Hamo Tuzu – Tuzun En Saf ve Doğal Hali”

KAYNAK TUZU üretim açısından ve oluşum bakımından kaya, göl ve deniz tuzlarından farklılıklar göstermektedir. Tuzlu su olarak belli bir kaynaktan çıkar. Su ilk olarak büyük havuzlarda birikir. Daha sonra bir alt evrede dinlendirme havuzlarına aktarılır. Buradan da son olarak normal havuzlara geçer. Bu havuzların boyutları 10×10 derinliği ise 15cm’dir. Güneşin suyu buharlaştırması ile tuz oluşmaya başlar. Rüzgarın esme yönü tuzun kalınlığını inceliğini etkiler. Deniz, göl ve kaya tuzları %98 Nacl oranına ulaşana kadar çeşitli işlemlerden geçirilirken Kaynak Tuzu doğal halde %98.86 Nacl gibi bir oranda oluşur.
Bilimsel açıdan doğal tuz kristalinin oldukça kendine has bir yapısı vardır. Diğer tüm kristal yapıların tersine, tuzun atomik yapısı moleküler değil elektrikseldir ve tuzu değişken yapan faktör de budur. Bir kuvars (quartz) kristali bir kap suya koyup 10 dakika sonra çıkardığımızda o hala aynı kristaldir, yani kristal yapılı olmasına rağmen moleküler yapısı değişmemiştir. Enerjisini, frekans kalıplarını suya aktarmış olsa da kristal bozulmadan aynı kalmıştır.Tükettiğimiz nişasta şekere, protein amino asitlere ve yağ gliserin ve aside dönüşürken, tuz, tuz olarak kalır. Başka bir deyişle vücudumuz tuz dışında kalan tüm gıdaları içerdikleri besinleri kullanabilmek amacıyla parçalarına ayırmak zorundadır.
Tuz olmadan düşünemez, hareket edemeyiz!**

Vücudumuzdaki en basit fonksiyonların gerçekleşebilmesi için bile doğal tuza veya içerdiği elementlere iyonize bir formda ihtiyacımız vardır.
Örneğin: Duyularımızla algıladıklarımızı beyne iletmek sinir sistemimizin görevidir. Beyin kendisine ulaşan bilgiye göre gereken şekilde reaksiyon göstermeleri için kaslarımıza sinir hücreleri aracılığıyla gerekli bilgi ve talimatları iletir.

Bu süreç şöyle oluşur:
• Pozitif yüklenen potasyum iyonları hücreyi terk ederken, hücreye giremeyen pozitif yüklü sodyum iyonları hücre zarında bir elektrik potansiyeli oluştururlar.
• Hücrenin dışı pozitif, içi negatif yüklü hale gelir.
• Bir sinir hücresi uyarıldığında zarı aniden zıt kutup haline döner ve sonuç olarak sodyum iyonlarını geçirgen hale gelir.
• Her sinir uyarımında saniyenin binde biri (1/1000) gibi çok kısa bir sürede elektrik potansiyeli dönüşerek 90 mill volt enerji açığa çıkar.
• Ve böylelikle alınan uyarılar düşünce ve harekete dönüşür.
Sonuç olarak tuzdaki sodyum ve potasyum iyonları olmadan bu fonksiyonların gerçekleşebilmesi mümkün değildir.
Bunlar olmadan tek bir düşünce veya hareket bile oluşamaz.
Bir bardak su içmek gibi basit bir hareket bile gerekli düşünce ve hareketlerin oluşabilmesi için sinirlere uyarı olarak gelen milyonlarca talimatı gerektirir.

Başlangıçta düşünce vardır ve düşünce bir elektromanyetik frekanstan-alandan başka bir şey değildir.
Tuz bu elektromanyetik frekansın yaratımından ve beynin emirlerinin istenen hareketi yapacak olan kas ve organlara iletilmesinden sorumludur.

Doğal tuz,bulunduğunuz ortamda,içerideki havanın kalitesini iyileştirir ve yumuşak ışıklarıyla huzurlu bir atmosfer yaratırlar.

Bilgisayar, televizyon, radyo vb. elektrikli araçlar pozitif iyon yayarlar, bu iyonlar içerideki kaliteli havaya zarar vererek fiziksel ve ruhsal dengemizde olumsuz değişikliklere neden olurlar.

HAMO TUZU BİR KOYUNA İKİ KUZU